“Batı Anadolu Alarm Veriyor: 200 Fay Hattı Kırılma Eşiğinde”

“Batı Anadolu Alarm Veriyor: 200 Fay Hattı Kırılma Eşiğinde”.
AFAD Deprem Bilim Kurulu Üyesi ve Dokuz Eylül Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Hasan Sözbilir, Batı Anadolu'daki aktif fay hatlarının büyük bölümünün enerji biriktirdiğini ve her an kırılmaya hazır hale geldiğini belirtti. Sözbilir, “Faylar yeniden hareketlenmeye başladı, zamanı gelen kırılacak” uyarısında bulundu.

Batı Anadolu'daki 200 Fay Tehlike Sinyali Veriyor

Türkiye'nin deprem riski en yüksek bölgelerinden biri olan Batı Anadolu'da yaklaşık 200 aktif fay bulunuyor. Prof. Dr. Sözbilir'e göre bu fayların büyük kısmı uzun süredir sessiz durumda ve enerji birikimi artıyor. Son yüzyılda yalnızca 8 fayın kırıldığını hatırlatan uzman, “Geri kalan faylar enerjisini biriktiriyor, zamanı geldiğinde her biri 6 ile 7 büyüklüğünde depremler üretebilir” dedi.

Simav ve Sındırgı Faylarında Sürekli Hareket

Sözbilir, jeotermal potansiyeli yüksek olan Simav ve Sındırgı faylarında sık sık küçük sarsıntılar yaşandığını belirtti. Bu hareketliliğin, yer altındaki sıcaklık farklarının neden olduğu enerji birikimiyle ilişkili olduğunu söyledi.

Gelenbe Fayı Riskin Yönünü Değiştirebilir

Uzman, 200 kilometre uzunluğundaki Simav Fay Zonu'nun 7 farklı parçadan oluştuğunu ve her birinin 6 ila 7,2 büyüklüğünde deprem üretebileceğini ifade etti. 1970 Gediz Depremi'ni hatırlatan Sözbilir, “Gelenbe Fayı, bölgedeki gerilimi kuzeye Balıkesir'e ya da güneye Akhisar–Soma hattına aktarabiliyor. Bu da gelecekte bu bölgelerde riskin artabileceğini gösteriyor.” dedi.

İzmir'de 17 Fay Kırılmaya Yaklaştı

İzmir'de toplam 40 aktif fay bulunduğunu söyleyen Prof. Dr. Sözbilir, bunların 17'sinin doğrudan karada yer aldığını vurguladı. 1688'deki 6,8 büyüklüğündeki İzmir Depremi'nden bu yana şehir içindeki fayların büyük bir hareket göstermediğini belirterek, “Tuzla, Seferihisar ve Gülbahçe faylarında kırılma zamanı yaklaşıyor” dedi.

“İzmir'i Depreme Karşı Hazırlamalıyız”

Sözbilir, İzmir'in sismik açıdan en aktif bölgelerden biri olduğunu belirterek deprem dirençli kent planlamasının artık zorunluluk haline geldiğini vurguladı. “Artık hangi fayın ne zaman kırıldığını biliyoruz. Bu nedenle İzmir'i acilen depreme dayanıklı hale getirmemiz gerekiyor.” diye konuştu.